Yenilenebilir enerji ve enerji depolama projeleri dünya genelinde nasıl bir seyir izliyor? Politik destek, uygun fiyatlar ve piyasa talebi, yenilenebilir enerji ve enerji depolama projeleri için umut verici sinyaller verirken, bağlantı sıraları ve şebeke kısıtlamaları halen ciddi engeller oluşturuyor.
Bu derlemede, Birleşmiş Milletler’in 2030 hedefleri doğrultusunda kaydedilen gelişmeler, Çin’in temiz enerji hakimiyeti ve ABD’deki enerji depolama büyümesi gibi üç önemli gelişmeye değinilecektir.

Çin’in Gansu bölgesindeki 20 MW’lık Dunhuang Huineng güneş enerjisi projesi.
Uluslararası Enerji Ajansı Yenilenebilir Enerji Entegrasyon İhtiyaçlarına Dikkat Çekiyor
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), “Yenilenebilir Enerji 2024” raporunda Birleşmiş Milletler’in 2030 planındaki yenilenebilir enerji hedeflerini üçe katlama amacının önündeki birkaç engeli sıralamıştır. Rapor, kapasitenin 2,7 katına çıkmasını ve ülkelerin mevcut hedeflerinin yaklaşık %25 oranında aşılmasını beklese de tahminler, 200’e yakın ülkenin geçen yılki COP28 zirvesinde mutabık kaldığı 3 kat artış hedefinin altında kalmaktadır. IEA, güneş ve rüzgar enerjisindeki düzensizlikleri dengelemek için şebeke altyapısının 15 milyon milden fazla genişletilmesi ve 1,5 TW enerji depolama kapasitesinin eklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Not1: IEA, yani Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency), dünya çapında enerji politikalarını izleyen, analiz eden ve yönlendiren hükümetler arası bir organizasyondur. 1974 yılında, özellikle petrol arz güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur; bugün ise enerji güvenliği, ekonomik kalkınma, çevresel sürdürülebilirlik ve dünya genelinde enerji erişimi gibi daha geniş bir yelpazede çalışmalar yürütmektedir.
Buna rağmen büyüme hız kesmiyor. 2030’a kadar 5,5 TW yenilenebilir enerji kapasitesi devreye girecek, bu da yıllık ortalama 940 GW ile geçen yılki rekorun %70 üzerinde bir seviyeyi işaret ediyor. Küresel yenilenebilir enerji üretiminin 2030’da 17.000 TWh’ye ulaşması, 2023’e göre neredeyse %90’lık bir artışı gösteriyor ve bu miktar ABD ve Çin’in elektrik talebini karşılamaya yeterli olacak.
IEA ayrıca önümüzdeki altı yıl içinde ABD ve Avrupa Birliği’nde kapasite büyümesinin iki katına çıkacağını öngörüyor. Bununla birlikte, raporda Avrupa ve ABD hükümetlerinin izin gecikmelerini azaltması ve şebeke kapasitesine ve esnek varlıklara yatırım yapması gerektiği belirtilmiştir.
Hindistan’ın arazi temin sorunlarını, bağlantı sıralarını ve elektrik dağıtım sağlayıcıları için finansal endişeleri ele alması gerektiği, Çin’in ise şebeke entegrasyon kısıtlamalarını gidermesi ve dağıtık güneş kurulumlarını artırması gerektiği ifade edilmektedir.

Değişken yenilenebilir enerji entegrasyonu (grafikte “VRE” olarak gösterilmiştir) ülke ve aşamaya göre ilerleme.
Halihazırda 1,6 TW’den fazla yenilenebilir enerji kapasitesi beklemede olup, bu miktar geçen yıla göre 150 GW daha fazladır. Enerji depolama bağlantıları da gecikme yaşamakta olup, rüzgar ve güneş enerjisi ile birlikte esnekliğin korunması için daha yüksek sınırlama gerektirmektedir. Batarya depolama yatırımları artmakla birlikte, uzun süreli enerji depolama ve büyük ölçekli talep tepkisi varlıklarına olan ihtiyaç devam etmektedir.
Rüzgar enerjisinin 2017-2023 seviyelerine kıyasla 2030’a kadar ikiye katlanması beklenirken, hidroelektrik sabit kalacaktır. Bununla birlikte, jeotermal, okyanus enerjisi ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının politika desteği olmaksızın düşüş göstermesi olasıdır. IEA ayrıca küresel genişlemenin %1’inden azını kapsayan hidrojen konusunda daha az iyimserdir.
Çin’in Yenilenebilir Enerji Hakimiyeti | Yenilenebilir Enerji ve Enerji Depolama
IEA’nın “Yenilenebilir Enerji 2024” raporunda Çin, 2030’a kadar küresel genişlemenin %60’ını üstlenerek yenilenebilir enerji lideri olarak öne çıkmaktadır. Ülkenin, 1,2 TW güneş ve rüzgar kapasitesi ekleyerek 2030 hedefini altı yıl erken tamamlaması beklenmektedir.
Bu büyümenin bir kısmı, Çin’in 2019’da feed-in tarifelerini sona erdirmesine dayanmaktadır. Elektrik fiyatı sübvansiyonu sağlayan bu program, on yılı aşkın süre boyunca güneş PV ve kara rüzgar projelerini teşvik etmiştir. Hükümet, artık açık artırmalara, yerel şebeke paritesi şartlarına ve kotalara geçiş yapmaktadır. Feed-in tarifelerinin sona ermesinden bu yana güneş enerjisi kapasite eklemeleri üç katına çıkarak geçen yıl 261 GW’a ulaşmıştır. Çin’in toplam güneş enerjisi kapasitesi neredeyse dört katına çıkarken, rüzgar kapasitesi de iki katına ulaşmıştır.
Çin, 2030’a kadar 3,2 TW yenilenebilir kapasite kuracak olup, bu 2017-2023 büyüme seviyelerini üçe katlayacaktır. IEA, bu genişlemenin net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçlayan hükümet teşvikleri, yerli üretim ekipmanları ve uygun finansmanla desteklendiğini belirtmiştir.
Bu genişlemeler, Çin’in küresel yenilenebilir enerji üretimindeki payını ikiye katlamış olsa da, Avrupa ve ABD’nin 2030’a kadar toplam katkının yaklaşık %30’unu karşılaması beklenmektedir. Çin’in güneş ve rüzgar maliyetleri kömür üretim maliyetlerinin yakınında veya daha altındadır.
IEA, Çin’in son büyümesini yönlendiren diğer faktörleri de sıralamaktadır. Ülkenin büyük ölçekli güneş PV eklemeleri, geçen yılki “arz fazlası” nedeniyle üç katına çıkmış ve şirketler Avrupa ve ABD’ye ithal edilen modülleri stokladıkları için modül fiyatlarında %50’lik bir düşüşe yol açmıştır. Çin hükümeti ayrıca, çöl ve uzak bölgelerde büyük ölçekli güneş enerjisi projelerini destekleyen bir politika uygulamıştır.
Çin’in yenilenebilir kapasite eklemelerinin bu yıl %20 artış göstermesi beklenirken, şebeke entegrasyonu büyük bir engel olmaya devam etmektedir. Çin’in enerji düzenleyicisi, daha fazla güneş PV kapasite bağlantısına olanak tanımak için eyaletlerdeki sınırlama eşiğini %5’ten %10’a yükseltmiştir.
ABD’de Enerji Depolama Gelişmeleri
Wood Mackenzie’nin son Enerji Depolama İzleme Raporu, ABD kurulumlarının yılın ikinci çeyreğinde yıllık %74 artış göstererek toplamda 3 GW’a ulaştığını tespit etmiştir. Bu genişlemenin büyük kısmı Kaliforniya’da (yüzde 40 pay ile), ardından Teksas ve Arizona’da gerçekleşen şebeke ölçeğindeki kapasite eklemelerinden (2,7 GW/9,9 GWh) kaynaklanmıştır. Rapor ayrıca 238 MW/510 MWh dağıtık depolama kurulumu daha olduğunu belirtti.
Ulusal konut depolama oranları da %26 ile rekor seviyeye ulaşırken, kurulumlar çeyrek bazında %15 düşüş gösterdi. Kaliforniya, %70 oranında ekleme oranıyla önde gelirken, çoğu kurulum eyaletin Net Faturalama Tarifesi kapsamına girmektedir. Topluluk ölçekli, ticari ve endüstriyel (CCI) kurulumlar geçen çeyrekteki durgunluktan toparlanarak yine Kaliforniya’da çeyrek bazında rekor kırmıştır (14,4 MW).
Bu büyümeye rağmen, 2024 tahmini geçen çeyreğe göre nispeten değişmeden 12,7 GW/36,7 GWh olarak kalmıştır. Wood Mackenzie, toplam depolama kurulumlarının 2023’ten bu yana %42 artacağını, şebeke ölçeğindeki kapasitenin ise %32 artışla 11 GW/32,7 GWh’ye ulaşacağını öngörmektedir. Bugün 6 GW’dan fazla proje inşa halindedir.
Öte yandan, kapasite artışları önümüzdeki yıl ile 2028 arasında durgunluk yaşayabilir ve yıllık %7,6 büyüme gösterebilir. Amerikan tedarikçilerin ve ABD’ye yeni giriş yapacak firmaların, kasım seçimlerinden sonra büyüme planlarını netleştirmeyi beklemesi nedeniyle bu durum değişebilir. Bu arada, şebeke ölçeğindeki fiyatlar hafifçe düşmekte olsa da, uzun izin ve bağlantı süreleri nedeniyle büyüme 2025 ve 2026’da yatay seyredebilir. CCI’nın öngörülen 2,5 GW’lık kapasitesi, mali endişeler ve proje karmaşıklığı nedeniyle son tahminlerden hafif bir düşüş göstermektedir.
Wood Mackenzie, önümüzdeki beş yılda 12 GW dağıtık depolama öngörmekte olup, bunun %80’inin konut sektörüne ait olacağı tahmin edilmektedir. Ancak, Kaliforniya net ölçüm sisteminden uzaklaştıkça bu büyümenin yavaşlaması beklenmektedir. Geliştiricilerin eyalette uygun projeleri 2026’ya kadar kurması gerekmektedir.
Kaynak: eepower.com
RASTGELE TEKNİK İÇERİK İÇİN TIKLAYIN!
İlginizi Çekebilecek Teknik Hesaplar
Kompanzasyon Hesabı
Aydınlatma Hesabı
Yüksek Gerilim İşletme Sorumluluğu Ücreti Hesabı
Sosyal medyada teknik bilgilere maruz kalmak için:
YouTube – Instagram