İstanbul Depremi ve Elektrik Şebekesinin Dayanıklılığı

Güncel Sismik Aktivite: 23 Nisan 2025 İstanbul Depremi

23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul ve çevresinde meydana gelen depremler, Marmara Denizi’nin sismik aktivitesini bir kez daha gündeme getirmiştir. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, gün içerisinde art arda gerçekleşen sarsıntılar, bölgedeki fay hatlarının aktifliğini göstermektedir.​


23 Nisan İstanbul Depremi Teknik Özellikleri:

Zaman: 13:07
Büyüklük: 3.4 Mw
Merkez Üssü: Büyükçekmece Açıkları
Derinlik: 7.0 km
Kurum: AFAD

Zaman: 12:13
Büyüklük: 3.9 Mw
Merkez Üssü: Silivri Açıkları
Derinlik: 6.99 km
Kurum: AFAD

Zaman: 12:49
Büyüklük: 6.2 Mw
Merkez Üssü: Silivri Açıkları
Derinlik: 6.92 km
Kurum: AFAD

Zaman: 13:02
Büyüklük: 4.9 Mw
Merkez Üssü: Büyükçekmece Açıkları
Derinlik: 7.02 km
Kurum: AFAD

Bu depremler, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Denizi içerisindeki segmentlerinde meydana gelmiştir. Özellikle 6.2 büyüklüğündeki ana şok, İstanbul’un birçok ilçesinde ve çevre illerde hissedilmiş, kısa süreli panik yaşanmasına neden olmuştur. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, artçı sarsıntıların devam edebileceği konusunda uyarılarda bulunmuştur.​

Bu çerçevede, İstanbul depremi için öngörülen Mw=7.5 büyüklüğündeki senaryo depremi, olası en kötü durum senaryosu olarak bilimsel tabanlı altyapı hazırlıklarının merkezinde yer almaktadır.


Tüm Vatandaşlar İçin İstanbul Depremi Hususunda Alınabilecek Önlemler

  • Acil durum kitinde cep telefonu için yedek güç kaynağı (powerbank) bulundurmak: Mobil iletişimin devamlılığı için birkaç günlük enerji sağlayabilecek, tercihen güneşle de şarj edilebilen powerbank kullanımı önemlidir.
  • Fiber veya xDSL modem ve Wi-Fi sistemlerinin UPS ile yedeklenmesi: Evdeki internet altyapısının birkaç saat boyunca aktif kalabilmesi için küçük UPS cihazları edinilebilir.
  • Ev içi elektrikli cihazların yerleşimini yeniden düzenlemek: Ağır cihazların (beyaz eşyalar, televizyon, sunucu vb.) devrilmesini engelleyecek şekilde duvar sabitlemeleri yapılmalıdır.
  • Dijital haritalar ve SCADA sistemleri için gönüllü veri toplayıcılığı yapmak (mühendisler için): Afet sonrası enerji sistemlerinin durumunu bildirmek üzere açık kaynaklı enerji haritalarına katkı sağlamak (OpenStreetMap, kriz haritaları vb.) mümkündür.

Elektrik Altyapısına Yönelik İstanbul Depremi Senaryosu

İBB ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi (KOERI) tarafından hazırlanan 2019 tarihli güncellenmiş senaryo çalışmasında, Mw=7.5 büyüklüğündeki bir deprem sonucunda İstanbul’daki elektrik altyapısının çok katmanlı ve geniş ölçekli zarar görebileceği öngörülmektedir. Rapora göre:

  • Enerji İletim Hatlarının %95’i sarsıntıyı hafif hasarla atlatabilecek yapıdayken,
  • Trafo Merkezlerinin %31’inde orta ve üzeri düzeyde yapısal ve işlevsel hasar oluşması beklenmektedir.

Bu veriler, özellikle iletim sistemi ile dağıtım sistemi arasındaki köprü görevi gören trafo merkezlerinin, İstanbul depremi sonrası elektrik şebekesinin en kırılgan bileşenleri olduğunu ortaya koymaktadır. Bu merkezlerin devre dışı kalması durumunda, geniş dağıtım bölgeleri enerji arzından tamamen izole kalacaktır. Mevcut altyapıda yaşlanmış ekipmanların ve riskli zemin koşullarındaki yoğunlaşmaların varlığı, bu riski daha da artırmaktadır.


Telekomünikasyon Altyapısında Sarsıntıya Dirençli Olmayan Yapılar

Telekomünikasyon şebekesi, özellikle bina üzerlerine monte edilmiş baz istasyonları, enerjiye bağımlı santral sistemleri ve fiber optik omurga üzerindeki yoğunlaşmalar açısından İstanbul’da yüksek derecede kırılgan bir yapıdadır. İstanbul depremi için; Hatay depreminden alınan derslerle, şu noktalar öne çıkmaktadır:

  • Bina üzeri baz istasyonları, binanın hasar görmesiyle doğrudan işlevsiz hale gelmektedir.
  • Fiber optik kablolar, sıvılaşma ve yeraltı deformasyonları nedeniyle kopmaya, ezilmeye açık durumdadır.
  • Santral binaları, enerji kesintileri ve zemin başarısızlığı durumunda sistemsel çöküş riskini taşımaktadır.

Ayrıca, altyapının %80’ine yakınının tek bir operatörün (Türk Telekom) kontrolünde olması, sistemik bir arıza halinde zincirleme ve yaygın iletişim kesintilerinin yaşanmasına neden olabilir.


İstanbul Depremi Zemin Sıvılaşması ve Altyapı Hasar Dinamikleri

İstanbul’un özellikle kıyı şeritlerinde, Haliç çevresinde ve dolgu alanlarda zemin sıvılaşma potansiyeli yüksektir. Bu durum, İstanbul depremi sırasında:

  • Temel oturmaları, direklerin devrilmesi, kabloların kopması gibi zincirleme fiziksel tahribatlara neden olabilir.
  • Enerji ve iletişim altyapısı, sadece yer sarsıntısı değil, kalıcı zemin deformasyonlarına (PGD) karşı da yüksek risk altındadır.

İstanbul Depremi Sonrası Müdahale Açısından Kritik Altyapı Kaybının Etkileri

Mw=7.5 büyüklüğündeki bir senaryoda beklenen altyapı çöküşü, aşağıdaki alanlarda büyük sistemsel aksamalara neden olacaktır:

  • 112 Acil Servis ve tüm afet müdahale birimlerinin koordinasyonu kesintiye uğrayacak,
  • Hastaneler, trafik sistemleri ve su/atıksu altyapısı, enerji yokluğunda işlevsiz kalacaktır,
  • İletişim ve SCADA sistemlerinin çökmesi, uzaktan izleme ve enerji toparlama süreçlerini felç edecektir.

İstanbul Depremi için Teknik Bir Müdahale Stratejisi Şarttır!

İstanbul’un elektrik ve telekomünikasyon altyapısının deprem karşısındaki mevcut kırılganlığı, sadece bireysel arıza risklerinden değil, bu arızaların sistem genelinde yaratacağı zincirleme etkilerden kaynaklanan bir “sistemik güvenlik” meselesidir. Bu nedenle çözüm yaklaşımı da çok katmanlı, çok aktörlü ve mühendislik temelli olmalıdır.

Aşağıda, başlıca üç düzlemde alınması gereken teknik önlemler detaylandırılmıştır:

1. Elektrik ve Telekomünikasyon Mühendisleri ile Teknik Personelin Rolü

  • Altyapı Değerlendirmesi ve Risk Haritalaması: Her elektrik ve telekom mühendisi, çalıştığı kurum veya bölgedeki altyapının sismik değerlendirmesine katkı sunmalı; ekipman yaşları, montaj detayları, yapı-zemin ilişkileri ve yedekleme sistemlerinin durumu hakkında teknik raporlar hazırlamalıdır. Özellikle “PGD – Permanent Ground Deformation” etkilerine karşı kablo güzergahlarının hassasiyeti test edilmelidir.
  • Ekipman Sabitleme ve Ankraj Detaylarının Denetlenmesi: Güç transformatörleri, orta gerilim hücreleri, akü kabinleri ve santral raflarının, sismik yönetmeliklere uygun şekilde sabitlenip sabitlenmediği incelenmeli; eksikler tespit edilerek yapısal mühendislerle birlikte güçlendirme planları oluşturulmalıdır.
  • UPS ve Jeneratör Bakım Planları: Özellikle kritik noktalarda (kontrol binaları, santraller, acil durum iletişim merkezleri), mevcut jeneratörlerin periyodik testleri, yakıt kapasiteleri ve yedekleme süreleri detaylı olarak belgelenmeli; UPS sistemlerinin yük testleri ve batarya kapasite analizleri yapılmalıdır.
  • Fiber ve Enerji Hatları İçin Alternatif Güzergah Planlaması: Mevcut fiber ve enerji hatlarının zemin analizleri ile çakıştırılması, sıvılaşma riski yüksek bölgelerde alternatif güzergahların oluşturulması, mühendislik açısından bir zorunluluktur.

2. İstanbul Depremi için Elektrik ve Telekomünikasyon Şirketlerinin Alması Gereken Teknik ve Sistemik Önlemler

Elektrik Dağıtım Şirketleri (BEDAŞ, AYEDAŞ vb.):

  • Trafo Merkezlerinin Mikrobölgeleme Tabanlı Yeniden Konumlandırılması: Kritik öneme sahip merkezler, sıvılaşma riski yüksek zeminlerden taşınmalı ya da bu bölgelerde derin temel + zemin iyileştirme (jet grout, taş kolon vb.) uygulamaları yapılmalıdır.
  • Mobil Trafo Merkezleri Envanteri ve Konuşlanma Planı: Olası büyük arıza durumunda hızla devreye girebilecek mobil trafo istasyonları hazırlanmalı, ulaşım güzergahları ve acil bağlantı noktaları önceden belirlenmelidir.
  • Akıllı Şebeke Donanımı Yatırımları: Dağıtım şebekelerinde akıllı röle, IED (Intelligent Electronic Device), RTU ve SCADA sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla, arıza izolasyon süreleri minimize edilmeli; operatörler uzaktan toparlama senaryolarını test etmelidir.

Telekomünikasyon Operatörleri (Türk Telekom, Turkcell, Vodafone vb.):

  • Mobil Baz İstasyonu Filosu ve Yerleşim Planı: “Cell-on-Wheels” veya “Cell-on-Light-Trucks” tipi baz istasyonları ile yüksek hasar beklenen semtlerde geçici kapsama alanı oluşturma senaryoları önceden planlanmalı; bu sistemler otonom çalışacak enerji ve uydu bağlantılarına sahip olmalıdır.
  • Uydu Bağlantılı Sabit Santraller ve Uydu Telefon Entegrasyonu: En azından AFAD, İBB AKOM, Valilik Kriz Merkezi gibi kurumlar için sabit uydu iletişim altyapısı sağlanmalı; belirli teknik personellere bireysel uydu telefonları zimmetlenmelidir.
  • Fiber Altyapıda Güzergah Yedekliliği ve Sensör Entegrasyonu: Tek güzergah üzerine yığılmış fiber hatlar çift yönlü ve ayrık olarak yeniden düzenlenmeli; stratejik noktalarda fiber-optik kabloları sismik sensör (DAS/DSS) olarak kullanacak sistemler entegre edilmelidir.

3. İstanbul Depremi için Devletin Düzenleyici ve Stratejik Müdahaleleri

  • Zorunlu Altyapı Dayanıklılık Testleri Yönetmeliği: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) iş birliğiyle, elektrik ve telekom operatörlerinin her beş yılda bir altyapı dayanıklılığı testleri yapması, bu testlerin bağımsız mühendislik kuruluşları tarafından denetlenmesi yasal zorunluluk haline getirilmelidir.
  • Kentsel Dönüşüm Yasası Kapsamında Altyapı Relokasyonu: Yüksek riskli zeminlerde kalan trafo merkezleri, santral binaları ve fiber ana dağıtım noktalarının, kentsel dönüşüm fonları kullanılarak daha güvenli zeminlere taşınması teşvik edilmelidir.
  • Ulusal Kritik Altyapı Haritalama ve Dayanıklılık Projesi (UKADP): TÜBİTAK destekli, AFAD koordinasyonunda yürütülecek bir ulusal proje ile; enerji, haberleşme, su ve gaz altyapılarının birlikte değerlendirildiği, katmanlı coğrafi bilgi sistemlerine dayalı bir dayanıklılık haritası hazırlanmalı; yatırım öncelikleri bu bilimsel haritaya göre belirlenmelidir.
  • Mobil Enerji ve İletişim Merkezleri Ulusal Havuzu: Deprem sonrası ilk 72 saatte kritik hizmetleri yerine getirecek jeneratör, mobil trafo, mobil baz istasyonu, mobil santral gibi birimlerin kamu tarafından finanse edilip, illere dağıtılmış ve hazır durumda tutulması gereklidir.
  • Sistemik Dayanıklılık Teşvik Paketi: Özellikle enerji ve telekom altyapılarında mikro şebeke, GES + batarya hibrit sistemleri, fiber güzergah çeşitlendirmesi gibi yüksek yatırım maliyetli ama stratejik uygulamalar için kamu destekleri ve vergi teşvikleri sağlanmalıdır.

RASTGELE TEKNİK İÇERİK İÇİN TIKLAYIN!

İlginizi Çekebilecek Teknik Hesaplar
Kompanzasyon Hesabı
Aydınlatma Hesabı
Yüksek Gerilim İşletme Sorumluluğu Ücreti Hesabı

Sosyal medyada teknik bilgilere maruz kalmak için:
YouTube – Instagram

Önceki İçerikAydınlatma Tasarımının Temelleri 1
Sonraki İçerikRadyasyon Nedir? Nasıl Oluşur?
Atahan Zengin
Atahan Zengin, Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. Meslektaşlarının teknik bilgi birikimlerini artırmayı hedefleyerek; "Elektrik Mühendisinden Notlar" adlı profilleri aracılığıyla sektörel gelişmeleri ve teknik bilgileri paylaşmaktadır. Elektrik taahhüt projelerinde görev almakta; fabrika, hastane, laboratuvar, enerji nakil hatları (ENH) ve trafo merkezleri gibi projelerin yönetimini üstlenmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz